Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

events of the past; written narrative of past events

listen to the pronunciation of events of the past; written narrative of past events
English - Turkish

Definition of events of the past; written narrative of past events in English Turkish dictionary

history
tarih

Tarih çalışmayı severim. - I like studying history.

Susan Amerikan tarihi bölümünde okuyor. - Susan is majoring in American history.

history
geçmiş

Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir. - Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.

Firmamızın uzun, uzun bir geçmişi var. - Our company has a long, long history.

history
(Askeri) BİRLİK TARİHÇESİ: Bak. "historical record"
history
(Tıp) Tarih, özellikle hastanın geçmişini kapsayan hikayesi, öz geçmişi
history
family history aile tarihçesi
history
(Askeri,Eğitim) tarihçe

Uzun bir tarihçesi olan dilleri öğrenmeyi tercih ederim. - I prefer learning languages that has a long history.

history
{i} kayıtlar

MSN' deki sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler? - Where are the history records of our chats on MSN?

MSN sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler? - Where are the history records of our MSN chats?

history
{i} hikâye

Bu gerçek bir hikaye. - It is a true history.

Bana geçmiş tıbbi hikayeni anlatır mısın? - Can you tell me your past medical history?

history
tarihsel öykü/olay
history
tarihi dram
history
{i} gelişim aşmaları
English - English
{i} history