Hâlâ tahliye etmek için zaman var.
- There's still time to evacuate.
Tahliye etmek için hâlâ zamanımız var.
- We still have time to evacuate.
Boşaltmak zorundayız. Bir kasırga geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.
Binada bir yangın var. Hemen boşaltmalıyız.
- There's a fire in the building. We have to evacuate immediately.
Onları boşaltmıyorum.
- I don't evacuate them.
Stadyum boşaltılıyor.
- The stadium is being evacuated.
Savaşın kötüleşmesi nedeniyle insani yardım ekibi tahliye edildi.
- Humanitarian personnel were evacuated as the fighting worsened.
Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.
- They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy.
Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.
The firefighters told everyone to evacuate the area as the flames approached.
The scientist evacuated the chamber before filling it with nitrogen.