He thanked the host for the very enjoyable party.
- O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti.
He thanked his host for a most enjoyable party.
- O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.
This is a great time-saving gadget for the housewife.
- Bu, ev hanımı için büyük bir zaman tasarruf aygıtı.
I'm just a housewife.
- Ben sadece bir ev hanımıyım.
How much property does the landlord own?
- Ev sahibi ne kadar mülke sahip ?
Tom was happy that his landlord lowered the rent.
- Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.
I'm done with my chores.
- Ev işlerini bitirdim.
I've got some chores to do.
- Yapacak bazı ev işlerim var.
The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.
- Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
Tom is the host of a home improvement show.
- Tom bir ev geliştirme gösterisinin ev sahipliği yapmaktadır.
I am doing my homework.
- Ev ödevimi yapıyorum.
Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
What's your home phone number?
- Senin ev telefonu numaran nedir?
Dan's home phone was tapped by police.
- Dan'ın ev telefonuna polis tarafından kaçak hat çekildi.
What's your home phone number?
- Senin ev telefonu numaran nedir?
My home phone number is, area code two-oh-one, one-two-three, four-five-six-seven.
- Ev telefonumun numarası, alan kodu iki sıfır bir, bir iki üç dört beş altı yedi.
Both boys and girls should take home economics.
- Hem erkekler hem de kızlar ev ekonomisi almalılar.
She's a homeowner, recently got married.
- O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.
The angry homeowner wanted his house repainted.
- Kızgın ev sahibi evini yeniden boyatmak istedi.
1 am a hauswife.
Old homes, especially traditional Japanese ones, can be damp and unfriendly to modern life.
- Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir.
Thousands lost their homes.
- Binlerce insan evlerini kaybettiler.
She doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
The houses and cars looked tiny from the sky.
- Evler ve arabalar gökyüzünden küçücük görünüyorlardı.
I'm excited for my housemate's birthday party tomorrow.
- Ev arkadaşımın doğum günü partisi yarın olduğu için heyecanlıyım.
I postponed doing my housework for a few hours.
- Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
The time women spend doing housework is now a lot less than it used to be.
- Kadınların ev işi yaparak harcadığı zaman şimdi eskisinden çok daha azdır.
After all, you had homework to prepare.
- Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
I was just wondering why you haven't yet turned in your homework assignment.
- Sadece ev ödevinizi henüz niçin teslim etmediğinizi merak ediyordum.
Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
- Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.