Don't run around in the room.
- Odanın etrafında koşma.
We've walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
A high wall stands all about the garden.
- Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.
There was a high wall about the garden.
- Bahçenin etrafında yüksek bir duvar vardı.
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
- Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
The Knights of the Round Table gathered around the table.
- Yuvarlak Masa Şövalyeleri, masanın etrafında toplandılar.
We formed a circle around the teacher.
- Öğretmenin etrafında bir daire oluşturduk.
Tom circled the block looking for a place to park.
- Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
I saw them surrounding him.
- Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
An old man sat surrounded by his grandchildren.
- Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.