We've walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
The satellite is in orbit around the moon.
- Uydu, ay etrafında yörüngede.
A high wall stands all about the garden.
- Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.
We danced about the fire.
- Biz ateş etrafında dans ettik.
Tom glanced round the room.
- Tom odanın etrafında göz gezdirdi.
The Knights of the Round Table gathered around the table.
- Yuvarlak Masa Şövalyeleri, masanın etrafında toplandılar.
The moon circles the earth.
- Ay, Dünya'nın etrafında döner.
Tom circled the block looking for a place to park.
- Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
I saw them surrounding him.
- Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
The English language surrounds us like a sea.
- İngiliz dili bir deniz gibi etrafımızı sarıyor.