etliche

listen to the pronunciation of etliche
German - Turkish
bazı, birkaç
{'etlihı} birkaç, bazı
'etlihı birkaç, bazı
English - Turkish

Definition of etliche in English Turkish dictionary

several
(İnşaat) birkaç

Onu yazmak birkaç saatimi aldı. - It took me several hours to write it.

Sıcaklık birkaç derece düştü. - The temperature fell several degrees.

several
{s} değişik

Kelimenin değişik anlamları vardır. - The word has several meanings.

several
{s} farklı

Tom farklı olasılıkları düşünüyor. - Tom is considering several possibilities.

Senin ve onun arasında birkaç önemli farklılık var. - There are several important differences between you and him.

several
sürüsüne bereket
quite a few
bir çok
several
bazısı
several
ayrı ayrı
several
kendi

John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı. - John helped himself to several pieces of pie without asking.

Birkaç gündür kendinde değildi. - He was unconscious for several days.

several
çeşitli

Bando çeşitli marşlar çaldı. - The band played several marches.

Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim. - I have eaten at Chuck's Diner on several occasions.

several
bir kaçı
quite a few
Bir hayli

I have met quite a few people in America.

Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar. - They bought quite a few books.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı. - He received quite a few letters this morning.

several
birtakım

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

quite a few
birçok

Sepette birçok çürük elmalar vardı. - There were quite a few rotten apples in the basket.

Birçok insan konsere gitti. - Quite a few people went to the concert.

quite a few
epeyce

Hem Tom'un hem de Mary'nin epeyce arkadaşları var. - Tom and Mary both have quite a few friends.

Partiye epeyce insan geldi. - Quite a few people came to the party.

several
severally birer birer
several
{s} bir takım

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü. - Several houses were damaged in the last storm.

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu. - A combination of several mistakes led to the accident.

several
tek

Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim. - I repeated the word several times for her.

Tom yıllarca tek başına yaşadı. - Tom lived alone for several years.

German - English
(quite) a number of
quite a few
several
some
etliche Kilos zulegen
to pile on the pounds