etli

listen to the pronunciation of etli
Turkish - English
succulent
fleshy

Tom accidentally stapled the fleshy part of his ear. - Tom yanlışlıkla kulağının etli kısmını zımbaladı.

Berries are fleshy fruits. - Böğürtlenler etli meyvelerdir.

meaty
flesh

Berries are fleshy fruits. - Böğürtlenler etli meyvelerdir.

His earlobes were large and fleshy. - Onun kulak memeleri büyük ve etliydi.

thick-walled
pulpy
fleshy, pulpy (fruit)
plump, rotund, corpulent (person)
fleshy, plump; (meyve) pulpy, fleshy; containing meat, meaty
meaty, fleshy (animal)
plump
sarcous
containing meat, cooked with pieces of meat
succulent (plant)
thick, full, rounded
with meat

The pulao with meat is eight yuan. The vegetarian pulao is only four yuan. - Etli pilav sekiz yuan. Vejetaryen pilav sadece dört yuan.

He likes to eat salad with meat. - O, etli salata yemekten hoşlanır.

beefy
fleshly
(Tıp) carneous
corpulence
et
{i} meat
et
{i} flesh
et
{i} beef
etli bamya
(Gıda) okra with meat
etli bezelye
(Gıda) green peas with meat
etli butlu
plump
etli dolma
(Gıda) farci
etli hamur
dumpling
etli kabak dolması
(Gıda) stuffed squash
etli kuru fasulye
(Gıda) white bean stew with meat
etli kısım
(Gıda) flesh
etli nohut
(Gıda) chichpea stew with meat sauce
etli pide
(Gıda) turkish pizza with ground meat
etli pilav
(Gıda) pilaf with meat
etli pırasa
(Gıda) leeks with meat
etli ve zarlı kabuksuz meyve
(Gıda) berries
etli ve zarlı kabuksuz meyve
berry
etli/sebzeli sulu yemek
stew
etli kısım
pulp
etli bitki
succulent plant, succulent
etli butlu
buxom
etli butlu
plump, buxom
etli butlu plump
(woman)
etli börek
pastry filled with ground meat
etli börek
(Argo) dog's eye
etli börek
pasty
etli börek
melton pie
etli börek
meat pie
etli börek
pate
etli börek
shepherd's pie
etli canlı
plump and robust
etli domates dolması
(Gıda) stuffed tomaoes
etli ekmek
flat bread baked together with ground meat and tomatoes
etli enginar
(Gıda) artichokes with meat
etli jöle
aspic
etli kapuska
(Gıda) white cabbage stew with meat
etli mantı
(Gıda) meat pasty
etli meyve
fleshy fruit
etli meyve
fleshy and juicy fruit
etli olma
meatiness
etli patlıcan dolması
(Gıda) stuffed eggplants with meat
etli sandviç
roast beef sandwich
etli semizotu
(Gıda) purslane with meat
etli taze fasulye
(Gıda) green beans with meat
etli ve pirinçli bir çin yemeği
chopstick suey
etli ve sebzeli börek
fritter
etli ve sebzeli italyan çorbası
minestrone
etli yahni
(Gıda) haricot
etli yaprak
fleshy leaf
etli yaprak bot
fleshy leaf
etli yapraklar
(Botanik, Bitkibilim) succulent leaves
etli yeşil mercimek
(Gıda) lentils with meat
etli zincir
(Askeri) link of chain
etli, kıymalı börek
(Gıda) meat pie
et
{f} cost
et
carve
et
dice
et
idler
ince etli
thin-walled
lahana ve etli yemek
(Gıda) bubble and squeak
etli börek
pork pie
et
pulp
balık etli
curvaceous
balık etli
sonsie
balık etli
buxom

bu kız balık etli.

balık etli
sonsy
az etli domuz kaburgası
sparerib
et
fleshy part of fruit, pulp, sarcocarp
et
meat; flesh; pulp
et
{i} salmagundi
etli börek
porkpie
etli yemek
curry
kırmızı etli alabalık
sea trout
English - English

Definition of etli in English English dictionary

ET
Eastern Time (synonyms: EST, Eastern Standard Time, EDT. Eastern Daylight Time)
ET
extraterrestrial
et
and
et
Simple past tense and past participle of eat

Something I et?.

et
latin. and so forth
Et
{i} basic chemical element
et
environmental test
et
Endotracheal Tube
et
Educational Technology
et
CPS's fuse link designed for use on a 38kV distribution system The ET fuse link exhibits the same time current characteristics as the T link
et
Student transferred from another grade within the same school
et
and, both
et
embedded training
et
Event table; describes all events appearing in a business model
et
Ethiopia (in Internet addresses). Conservatoire des Arts et Métiers La Vérendrye Pierre Gaultier de Varennes et de peine forte et dure Montesquieu Charles Louis de Secondat baron de La Brède et de
et
A noun suffix with a diminutive force; as in baronet, pocket, facet, floweret, latchet
et
Equivalent Training
et
Exchange termination (ISDN, SS#7)
et
an extraterrestrial being; alien
et
variant of ate or eaten
et
Exchange Termination is the ISDN Exchange where Layer 2 ( for example, LAPD ) information will be terminated
et
Fuse link designed for use on a 38kV distribution system The ET fuse link exhibits the same time current characteristics as the T link
et
a past tense of eat OF - coming from YO - used to call attention
et
Enemy Tank -
et
and - both
et
[Latin] and
et
EvapoTranspiration - This is a measure of the amount of moisture lost from the ground during the day The moisture is lost in two ways, by direct Evaporation from the ground, and byTranspiration from leaves
et
And, in Latin and French
et
The two-character ISO 3166 country code for ETHIOPIA
et
Estimated Time (3)
et
Employment Tribunal
et
endotrachial tube
et
Error Throwing
et
(Japan) Eagle Technologies
Turkish - Turkish
Yenecek kısmı çok olan (meyve)
Eti çok olan
Dolgun, kalın: "... aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı."- Y. K. Karaosmanoğlu
İçinde et bulunan
Dolgun, kalın
Yenecek kısmı çok olan
etli bitki
Kurak ortamda yaşayan ve dokuları içinde bol su depo eden, yaprakları ve sapları kalın bitki
etli butlu
Oldukça şişman
etli canlı
Dolgun vücutlu, sağlıklı, güçlü
etli ekmek
Etli pide
etli meyve
Ortası etli ve sulu olan yemiş
etli pide
Genellikle kıyma ve sebze ile hazırlanan iç malzemesinin ince açılmış hamur üzerine yayılarak fırında pişirilmesi ile yapılan pide
Et
(Osmanlı Dönemi) KİDNE
Et
(Osmanlı Dönemi) KIŞM
Et
lahm
Et
(Osmanlı Dönemi) ARİN
Et
(Osmanlı Dönemi) KÜŞTAR
Et
(Osmanlı Dönemi) BADİ'
et
Ten
et
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi: "Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi."- H. Taner
et
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
et
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
et
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
et
(Osmanlı Dönemi) lâhm
English - Turkish

Definition of etli in English Turkish dictionary

et
cik
et
(Anatomi) ve
etli
Favorites