etkilenen

listen to the pronunciation of etkilenen
Turkish - English
(Dilbilim) goal
(Dilbilim) theme
(Dilbilim) patient
etkilenen okları çıkar
(Bilgisayar) remove dependent arrows
etkilenen silimi
(Dilbilim) patient deletion
etkilenen tüm dosyaları sil
(Bilgisayar) delete all affected files
etkile
affect

The problem affects the prestige of our school. - Sorun bizim okulun prestiji etkiler.

Most living creatures in the sea are affected by pollution. - Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

kolay etkilenen
susceptible
etkilenenler
(Bilgisayar) dependents
kolay etkilenen
suggestible
etkile
{f} affecting
etkile
{f} obsessed
etkile
impress

I was deeply impressed by the scenery. - Manzaradan derinden etkilendim.

The exhibition was very impressive. - Sergi çok etkileyiciydi.

etkile
{f} biased
etkile
{f} bias
etkile
stamp on
etkile
{f} affected

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

Most living creatures in the sea are affected by pollution. - Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

diğerinden etkilenen
sympathetic
etkile
stamp#on
etkile
stampon
etkile
prejudiced
etkile
(Biyoloji) influence

Human and animal life are influenced by their reactions to the atmospheric environment. - İnsan ve hayvan yaşamı atmosferik çevreye gösterdikleri tepkilerden etkilenirler.

That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt. - O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.

kolay etkilenen
impressionable

I was young and impressionable at that time. - O zamanlar genç ve kolay etkilenendim.

kolay etkilenen
impressible
reklâmlardan etkilenen toplum
admass
etkilenen
Favorites