eternally, endlessly, for always, at all times

listen to the pronunciation of eternally, endlessly, for always, at all times
English - Turkish

Definition of eternally, endlessly, for always, at all times in English Turkish dictionary

for ever
her zaman

Tom her zaman beni her şey için suçluyor. - Tom always blames me for everything.

Tom her zaman Mary'yi her şey için suçluyor. - Tom always blames Mary for everything.

for ever
sonsuza dek

Sami çocuklarını sonsuza dek kaybettiğini düşünüyordu. - Sami thought he lost his kids for ever.

Sami, Leyla'nın hayatını sonsuza dek değiştirdi. - Sami changed Layla's life for ever.

for ever
ebedi olarak
for ever
daima
for ever
ilelebet
for ever
sonsuza kadar

Leyla ve Sami sonsuza kadar birlikte olmak için ne gerekiyorsa yapacaklardı. - Layla and Sami were going to do whatever it took to be together for ever.

Sami'nin yaşamı sonsuza kadar değişiyordu. - Sami's life changed for ever.

for ever
ebediyen
English - English
for ever
eternally, endlessly, for always, at all times
Favorites