essential; required; necessary

listen to the pronunciation of essential; required; necessary
English - Turkish

Definition of essential; required; necessary in English Turkish dictionary

needed
iktiza etmek
needed
ihtiyaç duyulan

İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman. - What is needed is more time.

Yapılmasına ihtiyaç duyulan her şeyi yaptım. - I've done everything that needed to be done.

needed
{f} ihtiyaç duy

O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu. - She needed fuckin' words of love.

Aniden bir arabaya ihtiyaç duydum. - I suddenly needed a car.

needed
gereken

Gerekenden daha fazla parası var. - He has more money than is needed.

Gerekenden daha fazla su var. - There is more water than is needed.

needed
(sıfat) lazım
needed
{s} lazım
English - English
{s} needed
essential; required; necessary
Favorites