Kahkaha iyi bir ilişkide esastır.
- Laughter is essential in a good relationship.
Benzetme esasen doğrudur.
- The analogy is essentially correct.
Sarmısak presine benzer, patates presi lefse ,Norveç patates yemeği, yapmak için gereklidir.
- The potato ricer, similar to the garlic press, is essential to making lefse.
Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir.
- Being aware of what and how much we eat is essential to good health.
Tom temel olarak haklıydı.
- Tom was essentially right.
Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.
- The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.
Bilimsel bilginin dağıtımı önemlidir.
- The dissemination of scientific knowledge is essential.
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
- Hard work is an essential element of success.
Gıda yaşam için elzemdir.
- Food is essential to life.
Dünyada bir birey için en elzem şey kendisini anlamasıdır.
- The most essential thing in the world to any individual is to understand himself.
Özgür bir basın demokrasi için gereklidir.
- A free press is essential for democracy.
Bunu yapmamız zorunlu.
- It's essential that we do that.
Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.
- It is essential that every child have the same educational opportunities.
Güneş hayat için olmazsa olmazdır.
- The sun is essential to life.
... essential to the health of our bodies. ...