Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
- The principal presented each of the graduates with diploma.
Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
- Each of the brothers has a car.
Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
- The president appointed each man to the post.
O, her birimize bir dondurma ikram etti.
- She treated each of us to an ice cream.
Tom onların her birine bir kamera satın aldı.
- Tom bought them each a camera.
O, oğullarının her birine para verdi.
- He gave money to each of his sons.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
- Brush your teeth after each meal.
Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
- The president appointed each man to the post.
Onların tanesi otuz dolar.
- They're thirty dollars each.
Biletlerin her biri 3 dolar veya üç tanesi 8 dolardır.
- Tickets are $3 each or three for $8.