essential, regularly used; primary, principal, main (of goods or products)

listen to the pronunciation of essential, regularly used; primary, principal, main (of goods or products)
English - Turkish

Definition of essential, regularly used; primary, principal, main (of goods or products) in English Turkish dictionary

staple
{i} başlıca mahsül
staple
tel

Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum. - I know what a stapler looks like.

Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum. - I know what a stapler is.

staple
zımbalamak
staple
esas
staple
lif
staple
bir yerin başlıca ürünü
staple
başlıca konu
staple
uzunluğuna göre tas
staple
{i} iplikçik
staple
en önemli kısı
staple
{i} çatal çivi
staple
{f} çatal çivi ile tutturmak
staple
{i} başlıca ürün
staple
bir yerin ürettiği başlıca mahsul
staple
{i} (birinin/bir hayvanın) temel yiyeceği: Grass is a staple of a zebra's diet. Ot zebranın temel
staple
{s} piyasada tutulmuş
staple
{i} esas ürün
staple
{i} zımba teli, tel
staple
{f} sınıflamak (yün vb.)
English - English
{s} staple
essential, regularly used; primary, principal, main (of goods or products)
Favorites