Turkish - English
Definition of esirgeme in Turkish English dictionary
- protection
- (Askeri) denial
- esirgemek
- withhold
- esirge
- begrudge
- esirgemek
- protect
- esirgemek
- begrudge
- esirge
- {f} begrudging
- esirge
- {f} stint
- esirge
- {f} stinting
- esirgemek
- grudge
- esirgemek
- stint
- esirgemek
- forfend
- esirgemek
- spare
- esirgemek
- deny
- esirgemek
- (Birinden birşeyi esirgemek) Deprive
- çocuk esirgeme kurumu
- Society for the Protection of Children
- bunu benden esirgeme
- (Konuşma Dili) don't keep it back from me
- bunu benden esirgeme
- (Konuşma Dili) don't withhold it from me
- bunu benden esirgeme
- (Konuşma Dili) don't withhold this from me
- esirgemek
- begrudge smb. smth
- esirgemek
- to protect (from)
- esirgemek
- to begrudge (someone) (something), withhold (something) from
- esirgemek
- to protect; to grudge, to begrudge
- çocuk Esirgeme Kurumu Society
- for the Protection of Children
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of esirgeme in Turkish Turkish dictionary
- Esirgemek işi, koruma, himaye, vikaye
- diriğ
- (Osmanlı Dönemi) TAATTUF
- kısırganma
- çocuk esirgeme kurumu
- Türkiye'de yoksul ve korunmaya muhtaç çocuklara ve ailelere bakım, eğitim, sağlık, kültür hizmetlerini sistemli bir biçimde sunmak için oluşturulmuş bir kurumdur. 1921'de bir dernek olarak kurulmuş, 1980 yılında dernek statüsünden çıkarak "devlet kurumu" haline gelmiştir
- Esirgemek
- diriğ etmek
- Esirgemek
- dırığ
- Esirgemek
- (Osmanlı Dönemi) HANN
- Esirgemek
- (Osmanlı Dönemi) LEBLEBE
- esirgemek
- Korumak, himaye etmek, vikaye etmek: "Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim."- H. C. Yalçın
- esirgemek
- Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak
- esirgemek
- Korumak, himaye etmek, vikaye etmek
- esirgemek
- Feda etmekten çekinmek, diriğ etmek
- esirgemek
- Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak: "Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım."- A. Gündüz