Polis Tom'a odadan çıkmasına eşlik etti.
- The policeman escorted Tom out of the room.
Tom parti için Mary'ye eşlik etti.
- Tom escorted Mary to the party.
Tom Mary'ye kapıya kadar eşlik etti.
- Tom escorted Mary to the door.
Tom Jackson, ABD polis müdürü, mahkumlara devlet cezaevine kadar eşlik etti.
- Tom Jackson, a US Marshal, escorted prisoners to a state penitentiary.
Sana refakat etmek üzere gönderildim.
- I've been sent to escort you.
Sana refakat etmek üzere gönderildim.
- I've been sent to escort you.
Eve kadar size eşlik edebilir miyim?
- May I escort you home?
Ben herhangi bir yerde sana eşlik edebilir miyim?
- Can I escort you anywhere?
Sana refakat etmek üzere gönderildim.
- I've been sent to escort you.
Herkes eskort servisinin iyi bir masajdan çok daha fazlasını sunduğunu bilir.
- Everyone knows that an escort service offers more than a good massage.
Sami eskort servisi işletti.
- Sami ran an escort service.
Otobüs şoförü herhangi bir otobüs durağında durmadı, ancak bir polis korumasında Boston'a gelene kadar devam etti.
- The bus driver didn't stop at any bus stops, but continued until he arrived in Boston with a police escort.
Sana refakat etmek üzere gönderildim.
- I've been sent to escort you.
Tom'a ateş edildikten sonra güvenlik görevlileri tarafından binanın dışına kadar refakat edildi.
- Tom was escorted out of the building by security guards after being fired.
The troops of my escort marched at the ordinary rate. -Burke.