If the trees on that hill are cut down, you'll see erosion pretty quickly. - O tepedeki ağaçlar kesilirse, oldukça çabuk bir şekilde erozyonu görürsün.
Definition of erozyon in Turkish Turkish dictionary
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılmaları veya eritilmeleri, aşınma, aşınım, itikâl: "Devlet toprağın ... erozyonla kaybedilmesini önlemek ... amacıyla gerekli tedbirleri alır."- Anayasa
Yer yüzünün taş ve toprak tabakasının akarsu, rüzgar gibi dşı etkenlerle aşındırılması