Çile çekmekten saçı ağardı.
- Her hair grayed with suffering.
O, bacaklarındaki zayıf kan dolaşımından sıkıntı çekiyor.
- He suffers from poor blood circulation to his legs.
Japonya her yıl kasırgalardan sıkıntı çeker.
- Japan suffers from typhoons every year.