She left home early in the morning for fear that she might miss the first train.
- O, ilk treni kaçırabileceği korkusuyla sabah erkenden evden çıktı.
Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.
- Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
Why didn't you tell me he was here? I had to know as soon as possible!
- Niçin bana onun burada olduğunu söylemedin? Olabildiğince erkenden bilmem gerekiyordu.