erfordernd

listen to the pronunciation of erfordernd
English - Turkish

Definition of erfordernd in English Turkish dictionary

taking
{i} alış

Her gün yürümeye alışkınım. - I am in the habit of taking a walk every day.

Sabah duş almaya alışkınım. - I am in the habit of taking a shower in the morning.

requiring
ihtiyaç duyma
requiring
dayatmacı
taking
(Ticaret) işgal
taking
çevirim
taking
filme alma
requiring
{f} gerektir

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

requiring
{i} gerektirme

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

requiring
gerektirerek
taking
{s} cazip
taking
hoşa gidecek surette
taking
takinglyalıcı tavırla
taking
sevimli
taking
{s} çekici
taking
the takings ele geçen para
taking
{i} ele geçirme
taking
{i} çalkalanma
taking
{i} alma

Sabah duş almaya alışkınım. - I am in the habit of taking a shower in the morning.

O, paranın kendi payına düşenini almakta tereddüt etmedi - He did not hesitate in taking his share of the money.

taking
{i} telaş
German - English
requiring
taking
necessitating
calling for
sensibel (Umsicht/Fingerspitzengefühl erfordernd)
sensitive