erelong

listen to the pronunciation of erelong
English - Turkish
hemen
soon
birazdan

Birazdan yemek yiyeceğiz. - We'll be eating soon.

O birazdan burada olacak. - He will be here soon.

soon
pek yakında
soon
hemen

O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi. - She got married soon after her graduation from the college.

Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı. - The news that the school had been burned down soon spread though the town.

soon
erken

Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi. - Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.

Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz. - The sooner we start, the sooner we'll finish.

soon
(zarf) çok geçmeden, yakında, pek yakında, birazdan, biraz sonra, çabuk, erken, erkenden, hemen, neredeyse, seve seve
soon
ha bugün ha yarın
soon
er
soon
kolaylıkla
soon
çoka varmaz
before long
çabuk
before long
yakında
soon
yakın zamanda

Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun? - Do you plan on going home anytime soon?

Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor. - It doesn't look as if that's going to happen any time soon.

soon
yakında

O yakında hastaneden ayrılacak. - She will leave the hospital soon.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

soon
tercihan
before long
(Fiili Deyim ) çok geçmeden , hemen ardından
before long
çok geçmeden

O, çok geçmeden tövbe etti. - He came to repent before long.

New York'tan gelen gemi çok geçmeden gelecek. - The ship from New York will arrive before long.