Bu bina ulusal miras olarak tutulmalıdır.
- This building should be kept as a national heritage.
Zengin bir tarihsel mirasımız var.
- We have a rich historical heritage.
Büyük oğlu mirasını ikiye katlamayı başardı
- The oldest son succeeded in doubling his inheritance.
Tom'un hiç bir mirası yok.
- Tom has no inheritance.
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.