Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.
- Tom blamed Mary for the accident that killed their son.
O, oğullarına kötü davrandı.
- He behaved badly to his sons.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
İki pint bir litreye eşittir.
- Two pints are equal to a quart.
Bir artı iki üçe eşittir.
- One plus two is equal to three.
Son dakikada Marcello bir beraberlik golü attı.
- In the last minute, Marcello score an equalizing goal.
Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz.
- With Esperanto you can communicate equally with people from other countries.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Kanun herkes için aynıdır.
- The law is equal for all.
Her ikisi de aynı derecede makul.
- Both are equally plausible.
O, görev için yeterli değildir.
- He is not equal to the task.
Ben ona uygun değilim.
- I am not equal to it.
Onun sağlığı bu ağır göreve uygun değildir.
- Her health isn't equal to that heavy task.
Bir çocuk bir şarkıdan daha çabuk ne öğrenir?
- What will a child learn sooner than a song?
Şarkı söyleyen çocuk benim erkek kardeşimdir.
- The boy singing a song is my brother.
Küçük oğlum araba sürebiliyor.
- My little son can drive a car.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Küçük oğlum araba sürebiliyor.
- My little son can drive a car.
Tom mükemmel erkek evlattır.
- Tom is the perfect son.
Tom bana bir erkek evlat gibi.
- Tom is like a son to me.
All right angles are equal.
Equal conditions should produce equal results.
This beer has no equal.
Two plus two equals four.
The value of First Among Equals lies in its attempt to set out systematically the major roles played by prime ministers, and to provide insights by a detailed comparison of the same office in four countries.
... second rank tensor equals zero, and there was light, and it was good. And on the seventh ...