Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
- No one shall be arbitrarily deprived of his property.
Kaza onu görme yeteneğinden mahrum bıraktı.
- The accident deprived him of his sight.
Dan yalnız ve içine kapanıktı.
- Dan was lonely and withdrawn.
Onlar beni özgürlüğümden mahrum ettiler.
- They deprived me of my liberty.
Hükümet onu bütün haklarından mahrum etti.
- The government deprived him of all his rights.
Yoksulluk, oğlanı eğitimden mahrum etti.
- Poverty deprived the boy of education.