Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

entschuldigung!

listen to the pronunciation of entschuldigung!
German - Turkish
özür dilerim!, affedersiniz!
mazaret
afedersin
üzgün ol
üzgünlük
özür diler
üzgü
kötü örnek
acep
üzülmeyelim
diler

Özür dilerim, sormak zorundaydım. - Entschuldigung, ich muss etwas fragen.

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum. - Entschuldigung, ich habe vergessen, meine Hausaufgaben zu machen.

üz
aklanma
özür dileyerek
kusura bakma
üzülmedin
özür dilerim

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum. - Entschuldigung, ich habe vergessen, meine Hausaufgaben zu machen.

Özür dilerim, senin en sevdiğin insan olabilir miyim? - Entschuldigung, darf ich dein Lieblingsmensch sein?

[die] af; özür, mazeret; bahane, kaçamak
mazeret
özür

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum. - Entschuldigung, ich habe vergessen, meine Hausaufgaben zu machen.

Özür dilerim, sormak zorundaydım. - Entschuldigung, ich muss etwas fragen.

English - Turkish

Definition of entschuldigung! in English Turkish dictionary

alibi
mazaret

Tom'un bir mazareti var mı? - Does he have an alibi?

Tom'un tam olarak kaçar yolu olmayan bir mazareti yok. - Tom doesn't exactly have an airtight alibi.

alibi
{i} huk. sanığın, suçun işlendiği sırada başka yerde bulunduğu şeklindeki iddiası
alibi
{i} gerekçe
alibi
özür
alibi
mazeret

Tom'un mükemmel bir mazereti var. - Tom has the perfect alibi.

Polis hiç Tom'un mazeretini kontrol etti mi? - Did the police ever check Tom's alibi?

alibi
suçun işlenmesi sırasında başka yerde olduğunu kanıtlama
alibi
konuşma dili - bahane, mazeret
alibi
(Kanun) sanığın
alibi
hukuk - sanığın, suçun işlendiği sırada başka yerde bulunduğu şeklindeki iddiası
alibi
{i} k.dili. bahane, mazeret
alibi
dili özür
alibi
{i} suç mahallinden başka yerde
alibi
suç işlendiği anda zanlının başka yerde bulunduğunu ispat etmesi
alibi
{i} suç anında başka yerde olduğu iddiası
alibi
ABD
apology
{i} özür dileme

Özür dilemeye gerek yok. - There's no need for an apology.

Ben ona özür dilemeliyim. - I must make an apology to her.

apology
müdafaa
German - English
Beg your pardon! /BYP/
excuse me!
cop-out
pardon
excuse

There is no excuse for his behaviour. - Es gibt keine Entschuldigung für sein Verhalten.

Excuse me, is this seat taken? - Entschuldigung, ist dieser Platz noch frei?

sorry
alibi
apology
forgiveness
excuse from
Pardon!
entschuldigung!
Favorites