entrance; permission to enter; confession

listen to the pronunciation of entrance; permission to enter; confession
English - Turkish

Definition of entrance; permission to enter; confession in English Turkish dictionary

admission
kabul

Koleje kabul için gerekli şeyleri anlatabilir misiniz. - Please tell me the requirements for admission to the college.

Kabul için başvuru yaptı. - She made out the application for admission.

admission
{i} itiraf

Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi. - His admission that he had stolen the money astonished his family.

O, yalan söylediğini itiraf etti. - He made an admission that he had lied.

admission
içeri alma
admission
giriş

Giriş ücreti bir kişi için 10 dolardır. - The admission is ten dollars a person.

O, kulübe giriş için başvurdu. - He applied for admission to the club.

admission
{i} katılma
admission
{i} giriş izni
admission
{i} girme
admission
(isim) giriş, girme, katılma, giriş izni, kabul, itiraf, giriş ücreti, emme [müh.]
admission
(Tekstil) alma
admission
girme müsaadesi teslim giriş ücreti
admission
{i} giriş ücreti

Giriş ücreti bir kişi için 10 dolardır. - The admission is ten dollars a person.

Buraya giriş ücreti ödemelisiniz. - You must pay the admission fee here.

admission
{i} emme [müh.]
admission
giriş ücreti olmayan
admission
kabül
English - English
{i} admission
entrance; permission to enter; confession
Favorites