entladen

listen to the pronunciation of entladen
German - Turkish
English - Turkish

Definition of entladen in English Turkish dictionary

discharged
boşalmak
discharged
azledilmek
discharged
taburcu

Sami tedavi programından taburcu edildi. - Sami was discharged from his treatment program.

Tom muhtemelen yarın hastaneden taburcu edilecek. - Tom will likely be discharged from the hospital tomorrow.

discharged
boşalmış
discharged
boşaltılan
discharged
deşarj olmak
discharged
(Kanun) ödenmiş
discharged
taburcu olmak
lightened
ışıklı
unloaded
yüksüz
unloaded
boş

Tom arabadan yiyecekleri boşalttı. - Tom unloaded groceries from the car.

Tom arabayı boşalttı. - Tom unloaded the car.

unloaded
{f} yükünü boşalt

Gemi limana demir attı ve yükünü boşalttı. - The ship anchored in the harbour and unloaded its goods.

Gemi yükünü boşalttı. - They unloaded the ship.

unloading
boşaltma

Kamyonu boşaltmayı bitirmek biraz zaman alacak. - It'll take some time to finish unloading the truck.

discharged
boşal

Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı. - A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.

unloaded
yükünü boşalt(mak)
discharged
bosal
unloaded
doldurulmamış

Tom doldurulmamış olduğunu düşündüğü bir silahı temizlerken kendini vurdu. - Tom shot himself while he was cleaning a gun that he thought was unloaded.

unloaded
yükünü bosalt
unloading
(isim) boşaltma