entire; relating to the whole of something

listen to the pronunciation of entire; relating to the whole of something
English - Turkish

Definition of entire; relating to the whole of something in English Turkish dictionary

total
toplam

Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı. - Tom calculated that the total would be over 900 dollars.

Toplam 3000 yene varıyor. - The total comes to 3,000 yen.

total
(Ticaret) tam

O tamamen kesin değildir. - It isn't totally exact.

Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir. - Lunar eclipses can be total or partial.

total
ulaşmak
total
bütüncül
total
{f} ulaş

İçecekler için toplam fatura 7000 dolara ulaştı. - The total bill for drinks came up to 7000 dollars.

Toplam 100 dolara ulaştı. - The total amounted to 100 dollars.

total
toplam miktar
total
tutarını bulmak
total
tüm

Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti. - Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.

total
{f} toplamak
total
Yeşilaycılık
total
toplam,v.ulaş: n.toplam
total
etmek

Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık. - We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.

total
total abstinence alkolden kaçınma
total
{f} etmek (toplam)
total
(isim) toplam, tutar, adet, mevcut, topu, hepsi
total
yekun
total
{s} toptan
total
{i} hepsi
total
(sıfat) toplam, tüm, bütün, toptan, hepten
total
{f} toplamını bulmak
English - English
total

The total book is rubbish from start to finish.

entire; relating to the whole of something
Favorites