enthusiasmus

English - Turkish

Definition of enthusiasmus in English Turkish dictionary

Related Terms

enthusiasm

{i} gayret

enthusiasm

{i} heves

Tom'un hevesini seviyorum. - I love Tom's enthusiasm.

enthusiasm

çoşku

Tom Mary'nin çoşkusunu anlamıyor. - Tom doesn't share Mary's enthusiasm.

enthusiasm

can atma

enthusiasm

hararetli

enthusiasm

gayretli

enthusiasm

şevku-teheyyüç

enthusiasm

çoşkunluk

enthusiasm

isteklilik

enthusiasm

büyük ilgi

enthusiasm

{i} coşku

Piyanoyu coşkuyla çaldı. - She played the piano with enthusiasm.

Onun büyük bir coşkusu vardır. - He has great enthusiasm.

enthusiasm

{i} şevk

enthusiasm

{i} coşkunluk

enthusiasm

{i} heyecan

Ben de senin heyecanını paylaşmıyorum. - I don't share your enthusiasm.

Çocuklar heyecanla çamurda oynadılar. - The children played in the mud with enthusiasm.

enthusiasm

{i} hayranlık

enthusiasm

{i} istek

German - English

Definition of enthusiasmus in German English dictionary

zest

enthusiasm

gusto

verve

zestfulness

Related Terms

(Enthusiasmus) dämpfen

to damp

(Enthusiasmus) dämpfen

to dampen (enthusiasm)