O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
Onlar öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri koydular.
- They put on a show to entertain their teachers.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
The committee would like to entertain the idea of reducing the budget figures.
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.
They enjoy entertaining a lot.