enter for conquest or plunder, occupy; penetrate; intrude; infringe, encroach

listen to the pronunciation of enter for conquest or plunder, occupy; penetrate; intrude; infringe, encroach
English - Turkish

Definition of enter for conquest or plunder, occupy; penetrate; intrude; infringe, encroach in English Turkish dictionary

invade
{f} istila etmek
invade
zaptetmek
invade
{f} gaspetmek
invade
tecavüz et/istila et
invade
{f} akın etmek
invade
akın et,istila et
invade
{f} saldırmak
invade
istila

İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez. - Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.

Emevi orduları 711'de İspanya'yı istila etti. - The Umayyad armies invaded Spain in 711.

invade
doldurup taşırmak
invade
tecavüz etmek
invade
baskın yapmak
invade
basmak
invade
istila et

1950'de Kuzey Kore Güney Kore'yi istila etti. - In 1950, North Korea invaded South Korea.

Onlar ülkeyi tanklarla ve tabancalarla istila etti. - They invaded the country with tanks and guns.

invade
{f} içini kaplamak
invade
(fiil) saldırmak, ele geçirmek, akın etmek, istila etmek, içini kaplamak, ihlal etmek, gaspetmek
invade
{f} ele geçirmek
invade
{f} saldırmak, hücum etmek
English - English
{f} invade
enter for conquest or plunder, occupy; penetrate; intrude; infringe, encroach

    Hyphenation

    en·ter for con·quest or plunder, occupy; penetrate; intrude; infringe, en·croach

    Pronunciation

Favorites