Yabancı bir ülkeye girmek için bir pasaporta ihtiyacın var.
- You need a passport to enter a foreign country.
Kulübe girmek istiyorum.
- I want to enter the club.
Buraya girişiniz yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
Tom girişimci genç bir adam.
- Tom is an enterprising young man.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
- You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately.
Araştırmacılar evrenin farklı bir bölümüne girmek için kapı kullanırlar.
- The researchers use the portal to enter into a different part of the universe.
Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
- You must remove your shoes before entering a house.
Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın.
- You should always knock before entering Tom's room.
He did the crime and will go to jail - the fact that he did not know it was illegal does not enter into it.
The country entered into peace talks with the militants.
One must be of legal age to enter into a contract.
... every student has a Google account, I can just enter the ...
... almost without me even having to hit Enter, I get the ...