Turkish - English
Definition of entegre in Turkish English dictionary
- entegrated
- integrated (industrial organization)
- integrated
I do not program their integrated circuits.
-Ben onların entegre devrelerini programlamıyorum.
Photolithography is used to make integrated circuits.
-Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- entegre akımı
- (Otomotiv) integrated circuit
- entegre bilgi işlem
- (Ticaret) integrated data processing
- entegre devre
- (Askeri) microchip
- entegre devreler
- integrated circuits
- entegre eden
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) integrator
- entegre ederek
- integrating
- entegre etmek
- integrate
- entegre lojistik destek
- (Askeri) integrated logistic support
- entegre olmak
- be integrated
- entegre olmuş
- integrated
- entegre optik
- integrated optics
- entegre yazılım
- integrated software
- entegre yönetim
- integrated management
- entegre üretim
- (Politika, Siyaset) integrated production
- entegre etme
- to integrate
- entegre amplifikatör
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) integrated amplifier
- entegre atık
- integrated waste
- entegre bilgi sistemleri
- integrated information systems
- entegre direkt ateşleme
- integrated direct ignition
- entegre eden cayro
- (Havacılık) integrating rate gyro
- entegre edilemeyen
- (Matematik) nonintegrable
- entegre edilmemiş
- unjoined
- entegre etmek
- (Askeri) marry up
- entegre grafik üretimi
- networked graphic production
- entegre güç kaynakları
- (Askeri) integrated drive generators
- entegre harp
- (Askeri) integrated warfare
- entegre hava savunması
- (Askeri) integrated air defence
- entegre itme sistemi
- (Havacılık) integrated propulsion system
- entegre kaldırma sistemi
- (Havacılık) integrated lift system
- entegre komuta kontrol
- (Askeri) integrated command control
- entegre sınır yönetimi
- (Politika, Siyaset) integrated border management
- entegre tesis
- (Ticaret) integrated plant
- entegre zararlı yönetimi
- integratd pest management
- entegre etmek
- to integrate
- entegre olmak
- to be integrated
- Akdeniz Entegre Programları
- (Hukuk) Integrated Mediterranean Programs
- Askeri İstihbarat Entegre Veri Sistemi / Entegre Veri Tabanı
- (Askeri) Military Intelligence Integrated Data System/Integrated Database
- Birleştirilmiş (Entegre) Hava Savunma Sistemi
- (Askeri) Integrated Air Defense System
- Deniz Kuvvetleri Entegre Taktik Çevresel Sistemi
- (Askeri) Navy Integrated Tactical Environmental System
- Taktik Meteoroloji Ve Oşinografi (METOC) Entegre Veri Görüntüleme Sistemi
- (Askeri) Meteorological and Oceanographic (METOC) Integrated Data Display System-Tactical
- hassas entegre seyrüsefer sistemi
- (Askeri) precise integrated navigation system
- konvansiyonel mühimmat entegre yönetim sistemi
- (Askeri) conventional ammunition integrated management system
- kırmızı entegre stratejik savunma planı
- (Askeri) red integrated strategic offensive plan
- modernize edilmiş entegre veri tabanı; modernize edilmiş istihbarat veri tabanı
- (Askeri) modernized integrated database; modernized intelligence database
- seyyar entegre edilmiş taktik terminali
- (Askeri) mobile integrated tactical terminal
- tek entegre hasar analizi kabiliyeti
- (Askeri) single integrated damage analysis capability
- çoklu entegre harekat planı (SIOP) seçeneği
- (Askeri) non-Single Integrated Operational Plan (SIOP) option
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of entegre in Turkish Turkish dictionary
- Bir bütünü, bir grubu oluşturan
English - Turkish
Definition of entegre in English Turkish dictionary
- entegre et tesisleri
- (Denizbilim) integrated meat plants
Related Terms
entegre
Hyphenation
en·teg·rePronunciation
Resimler
History
Favorites