Turkish - Turkish
Definition of enstantaneler in Turkish Turkish dictionary
- enstantane
- Bu yöntemle çekilen fotoğraf
- enstantane
- Işıklama süresi saniyenin 1/25'i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi
- enstantane
- Objektifin çok kısa bir süre içinde açılıp kapanmasıyla çekilen fotoğraf
- enstantane
- Bir anda olan
- enstantane
- Bu yöntemle çekilen fotoğraf: "Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum."- Ç. Altan
- enstantane
- ışıklanma süresi saniyenin 25'te biri ya da daha kısa olan hızla bir hareketi çekme yöntemi ve bu yöntemle çekilen fotoğraf
- enstantane
- Bir anda olan: "Yazmanın çok enstantane bir düşünce olduğunu biliyorum."- S. F. Abasıyanık
Related Terms
Turkish - English
Definition of enstantaneler in Turkish English dictionary
- enstantane
- phot. snapshot
- enstantane
- instantaneous; snapshot
- enstantane
- instantaneous