enstantane

listen to the pronunciation of enstantane
Turkish - English
phot. snapshot
instantaneous; snapshot
instantaneous
enstantane fotoğraf
snapshot

Tom took a few snapshots. - Tom birkaç enstantane fotoğraf çekti.

Turkish - Turkish
Bu yöntemle çekilen fotoğraf
Işıklama süresi saniyenin 1/25'i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi
Objektifin çok kısa bir süre içinde açılıp kapanmasıyla çekilen fotoğraf
Bir anda olan
Bu yöntemle çekilen fotoğraf: "Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum."- Ç. Altan
ışıklanma süresi saniyenin 25'te biri ya da daha kısa olan hızla bir hareketi çekme yöntemi ve bu yöntemle çekilen fotoğraf
Bir anda olan: "Yazmanın çok enstantane bir düşünce olduğunu biliyorum."- S. F. Abasıyanık
enstantane fotoğraf
bakınız: enstantane
enstantane
Favorites