enshrine, place in a shrine; cherish

listen to the pronunciation of enshrine, place in a shrine; cherish
English - Turkish

Definition of enshrine, place in a shrine; cherish in English Turkish dictionary

shrine
{i} türbe

Birçok insan, azizin gömüldüğü yerdeki türbeyi ziyaret etti. - Many people visited the shrine where the saint lay buried.

Türbe iki yüz yıl önce inşa edildi. - The shrine was built two hundred years ago.

shrine
azizlerden kalma kemik gibi bakıyelerin muhafaza olunduğu ufak sandık
shrine
mabet
shrine
tahsis ve takdis olunmuş yer
shrine
{i} kutsal emanetlerın saklandığı yer
shrine
mukaddes tutmak
shrine
bir azizin kabri
shrine
kutsal bir yere koymak
shrine
kutsal yere koy
shrine
türbe/mahfaza
shrine
{i} tapınak

Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, . - There were no temples or shrines among us save those of nature.

Dağın tepesinde bir tapınak vardır. - There is a shrine atop the mountain.

English - English
{f} shrine
enshrine, place in a shrine; cherish
Favorites