Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
- There was food enough for us all.
Twitter yeterince iyi değil.
- Twitter is not good enough.
O şimdilik kâfi gelecektir.
- That will be enough for the time being.
Bir dil asla yeterli değildir.
- One language is never enough.
Yeterli param olsa,o hoş arabayı alırım.
- If I had enough money, I would buy that nice car.
Twitter yeterince iyi değil.
- Twitter is not good enough.
Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa.
- This story is short enough to read in one lesson.
Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
- I had enough time, so I didn't need to hurry.
Onların yeteri kadar altını yoktu.
- They did not have enough gold.
Burada yeterli miktara sahibiz.
- We've got enough here.
Markku ve Liisa kıt kanaat geçinecek kadar yeterli miktara sahipti.
- Markku and Liisa had just enough to keep the wolf from the door.
Bu yiyecek yeterince besleyici değil.
- This food's not nourishing enough.
O, köpeğini her gün etle beslemek için yeterince zengin değildi.
- She wasn't wealthy enough to feed her dog meat every day.
Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.
- Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.
Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.
- A country without enough labour force cannot be self sufficient.
Tom Mary'ye yeterince teşekkür etmedi.
- Tom didn't thank Mary sufficiently.
Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.
- Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand.
Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller.
- To begin with, the funds are not sufficient for running a grocery store.
Açıklamam yeterli değildi.
- My explanation was not sufficient.
Enough!.
I cannot run fast enough to catch up to them.
... So she was brave enough to actually leave her husband, ...
... United States, lacked enough money and other resources to provide food for all members ...