enjoining, commanding

listen to the pronunciation of enjoining, commanding
English - Turkish

Definition of enjoining, commanding in English Turkish dictionary

directory
{i} rehber

Hayır bilmiyorum. Bir telefon rehberine baksan iyi olur. - No, I don't. You had better look it up in a telephone directory.

Bir telefon rehberinde onun telefon numarasına baktım. - I looked up his telephone number in a telephone directory.

directory
adres rehberi
directory
alısün rehberi
directory
(Bilgisayar) altdizin
directory
{i} fransız ihtilâli hükümeti beşler heyeti
directory
Fransız ihtilalinde Cumhuriyet Hükümetini idare eden beşler heyeti
directory
{i} yönetim kurulu
directory
rehber/dizin
directory
{i} müdüriyet
directory
istişareye ait
directory
rehber dizin, rehber dizin
directory
idare eden
directory
{i} adres defteri
directory
{i} rehber kitap
directory
{i} dinsel kurallar kitabı
directory
dizin,rehber
directory
{i} (Bilgisayar) rehber, dizin
directory
açıklayıcı hüküm
directory
{i} telefon rehberi

Hayır bilmiyorum. Bir telefon rehberine baksan iyi olur. - No, I don't. You had better look it up in a telephone directory.

Ben onu telefon rehberinde bulamıyorum. - I don't find him in the telephone directory.

English - English
{a} directory
enjoining, commanding
Favorites