enemy, adversary; opponent, rival

listen to the pronunciation of enemy, adversary; opponent, rival
English - Turkish

Definition of enemy, adversary; opponent, rival in English Turkish dictionary

foe
{i} hasım
foe
foeman düşman
foe
{i} rakip
foe
{i} düşman

Kardeşler olarak biz birleştiğimizde, halkın düşmanını yeneceğiz. - When as brothers we unite, we’ll defeat the people’s foe.

Düşmanın kampına girmek tehlike doludur. - Entering the foe's camp is full of danger.

English - English
{i} foe
enemy, adversary; opponent, rival
Favorites