English - Turkish
Definition of endowed, invested, given in English Turkish dictionary
- gifted
- yetenekli
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
-He was very gifted and talented.
Yetenekli bir sanatçıdır.
-She is a gifted artist.
- gifted
- {s} kabiliyetli
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
-He was very gifted and talented.
- gifted
- doğuştan kabiliyetli
- gifted
- üstün yetenekli
Tom çok üstün yetenekli.
-Tom is very gifted and talented.
- gifted
- Allah vergisi yeteneği olan, yetenekli
- gifted
- {s} ileri zekâlı
- gifted
- üstün zekalı/yetenekli
- gifted
- {s} yetenekli, istidatlı
- gifted
- {s} becerikli
Related Terms
English - English
Definition of endowed, invested, given in English English dictionary
- {a} gifted
endowed, invested, given
Hyphenation
endowed, invested, giv·enPronunciation
Resimler
Favorites