English - Turkish
Definition of encl in English Turkish dictionary
- {k} enclosed, enclosure
- kıs. enclosure
- enclosed
- {s} ilişikteki
- enclosed
- {s} ekli
Lütfen ekli öz geçmişimi bul.
-Please find enclosed my resumé.
Banka dekontunun bir kopyası eklidir.
-Enclosed is a copy of the bank transfer receipt.
- enclosed
- {s} kapanmış
- enclosed
- çevrelenmiş
- enclosed
- leffen gönderilen
- enclosed
- etrafı çevrili
- enclosed
- kuşatılmış
- enclosed
- iliştirilmiş
- enclosed
- {f} ekle
O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
-She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
Sipariş formunuzu ekledim.
-I have enclosed your order form.
- enclosed
- ekteki
- enclitic
- bitiştirilmiş sözcük
- enclitic
- {s} önceki sözcükle birleşen
- enclitic
- mustenit
- enclitic
- (isim) önceki sözcükle birleşen kelime
- enclitic
- ekleme
- enclitic
- (sıfat) önceki sözcükle birleşen
- enclitic
- encliticallybitişik veya ekli olarak
- enclitic
- kendisinden önce gelen kelime ile birleşip bir kelime gibi okunan kelime
- enclitic
- {i} önceki sözcükle birleşen kelime
- enclitic
- bitiştirilmiş
Related Terms
English - English
Definition of encl in English English dictionary
- enclosed
- enclitic
- Enclosure Shpg Shipping
- {s} placed within a letter (about an additional document or letter)
- {i} additional document or letter placed within another