Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır.
- The new subway enables me to get to school in 20 minutes.
Benim yeni arabam her zaman herhangi bir yere gitmeme olanak sağlamaktadır.
- My new car enables me to go anywhere, anytime.
Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
- I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır.
- The new subway enables me to get to school in 20 minutes.
Who hath enabled me.
His parents enabled him to continue buying drugs.
... on top of mobiles are a consequence of enabling ...
... kind of enabling infrastructure has. ...