en yaşlı

listen to the pronunciation of en yaşlı
Turkish - English
eldest

He is the eldest in his class. - O sınıfında en yaşlıdır.

Fatima is the eldest student in our class. - Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir.

oldest

My grandmother is the oldest in this town. - Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.

Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104. - Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü.

en yaşlı
Favorites