Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
- İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
I wish her the very best in her future endeavors.
- Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
I wish them the very best.
- Onlara en iyisini diliyorum.
He is the best for this project.
- O, bu proje için en iyisidir.
Your composition is the best yet.
- Kompozisyonun yine de en iyisi.
I will take this tie, as it seems to be the best.
- En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
In my opinion, German is the best language in the world.
- Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
Tom knows all the best fishing spots.
- Tom en iyi balıkçılık yerlerini bilir.
I wish you all the best.
- Hepinize en iyisini diliyorum.
It was difficult for me to become a starting player.
- Bir takımın en iyi oyuncusu olmam zordu.
Starbucks is the best place to buy coffee.
- Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
- Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
Tom is one of our top engineers.
- Tom en iyi mühendislerimizden biri.