en çok

listen to the pronunciation of en çok
Turkish - English
{s} most

Where was I when I needed myself most? - Kendime en çok ihtiyacım olduğunda neredeydim?

Windows is the most used operating system in the world. - Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

maximum
chiefly

This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking. - Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.

most, at (the) most
(Bilgisayar) allow
(Bilgisayar) more
full
record
primarily
mainly
at most

At most, Henry has only six dollars. - En çok, Henry'nin sadece altı doları var.

She is eighteen at most. - O en çok on sekizdir.

best

She likes traveling best of all. - O en çok seyahat etmekten hoşlanır.

What subjects do you like the best? - En çok hangi konuları seversin?

at the most

It'll take us three, maybe four weeks at the most. - En çok üç, belki dört haftamızı alacak.

This watch costs ten dollars at the most. - Bu saat en çok on dolar tutar.

en so
chief

This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking. - Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.

{s} outside
prevailing
{s} furthest
veriest
mostly
most#beautiful
en çok
Favorites