en çok

listen to the pronunciation of en çok
Turkish - English
{s} most

Windows is the most used operating system in the world. - Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

It isn't a surprise that English is the world's most spoken language. - Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.

maximum
chiefly

This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking. - Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.

most, at (the) most
(Bilgisayar) allow
(Bilgisayar) more
full
record
primarily
mainly
at most

Tom is at most thirteen years old. - Tom en çok on üç yaşında.

At most, Henry has only six dollars. - En çok, Henry'nin sadece altı doları var.

best

I like this book best. - En çok bu kitabı seviyorum.

Take the one you like best, whichever it is. - En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.

at the most

It'll take us three, maybe four weeks at the most. - En çok üç, belki dört haftamızı alacak.

This watch costs ten dollars at the most. - Bu saat en çok on dolar tutar.

en so
chief

This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking. - Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.

{s} outside
prevailing
{s} furthest
veriest
mostly
most#beautiful
en çok
Favorites