(Askeri) SİLAH MEVZİİ, AMPLASMAN; MEVZİİ: Bir veya daha çok silah veya teçhizat parçasını, düşman ateşine veya bombardımana. karşı korumak üzere, ve bulundukları yerden görevlerini yapacak şekilde hazırlanmış bir mevzii
(Askeri) DEĞİŞTİRME MEVZİİ: Kullanılan veya kullanılması planlanan bir mevziin işe yaramaz duruma gelmesi halinde işgal edilmek üzere, yedek olarak hazırlanan mevzi. Ayrıca bakınız: "emplacement"
(Askeri) BATARYA MEVZİ ESASLARI KAYIT DEFTERİ: Bütün atış esaslarının ve toplara, bataryaya ait, bunlara benzer diğer bilgilerin muntazam bir şekilde kaydedildiği defter
(Askeri) DAİMİ MEVZİ: Bir silaha ait daimi mevzi, genellikle demirli betondan yapılır ve döşeme ile döşeme çemberi beton içine yerleştirilerek cıvatalarla tespit edilir. Buna "permanent emplacement" de denir
(Askeri) SULU MEVZİ: Bir füzenin fırlatılışı sırasında alev kovasını, füze motorlarını ve diğer teçhizatı soğutmak için su taşırması yapan bir rampa mevzii. Ayrıca bak. "dry emplacement" ve "flame deflector"
English - English
Definition of emplacement in English English dictionary
The inclusion of igneous rock in older rocks, or the development or localization of an ore body in older rocks. The latter is referred to as ore deposition
{i} act of putting into a place; location or platform for a gun or weapons battery (Military)
The placement and positioning of waste packages in the repository emplacement drifts
1 the process of intrusion of igneous rocks 2 The localization of ore minerals by any process such as ore deposition
A putting in, or assigning to, a definite place; localization; as, the emplacement of a structure
Emplacements are specially prepared positions from which a heavy gun can be fired. There are gun emplacements every five-hundred yards along the road. a place where a large gun is put and fired