I made sure that no one was watching.
- Kimsenin izlemediğinden emin oldum.
Before that, we had better make sure of the fact.
- Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
You should make sure of it before you go.
- Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
You should make sure of the fact without hesitation.
- Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.
Before that, we had better make sure of the fact.
- Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
Be sure to turn off the gas before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.
Please be sure to let me know your new address soon.
- Kısa sürede yeni adresini bana bildirdiğinden emin ol.