Turkish - English
Definition of emel in Turkish English dictionary
- hope
I have high hopes for Tom.
-Tom için yüksek emellerim var.
- wish
- goal
- (isim) Desire, wish
- blessing
- desire, wish; ambition, longing
- desire; request; ambition; expression of desire; expression of a request; greeting
- desire, wish, ambition, goal
- desire
- aim
- kötü emel
- bad intention
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of emel in Turkish Turkish dictionary
- Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek
- Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek: "Büyük emeller benim bir aile ocağı kurmama da mâni olmuştu."- R. N. Güntekin
- Gerçekleşmesi zamana bağlı istek
- (Osmanlı Dönemi) Gaye. İnsanları canlandıran emeldir, öldüren ye'istir. M
- (Osmanlı Dönemi) Ricâ, ümid, şiddetli istek. Ummak
- (Osmanlı Dönemi) ümit, şiddetli istek, gâye
- Asma çubuğunun ekilmesi için kazılan derin kanal
- emel gazimihal
- ilk kadın radyo spikeri