Sen mahcup olmalısın.
- You ought to be ashamed.
O yüksek sesle konuştuğu için mahcup oldu.
- She is ashamed to speak up.
O cehaletinden utanmıştı.
- He was ashamed of his ignorance.
Bir şey söyleyemeyecek kadar çok utanmıştım.
- I was too ashamed to say anything.
Dan Linda'ya söylediğinden mahcup olmuş olmalı.
- Dan should be ashamed of what he told Linda.
Dan bana söylediğinden mahcup olmuş olmalı.
- Dan should be ashamed of what he told me.
Aldığı notlardan utandı.
- He was ashamed of the grades he got.
Onun gerçek olduğunu söylemeye utandım.
- I'm ashamed to say that it's true.