Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın.
- Watch your step, or else you will trip on the baggage.
Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana Merhaba, nasılsın? demenin hiçbir faydası yok.
- There's no point telling me Hi, how are you? if you have nothing else to say.
Bir futbol skoru 3-0 ise bu, zafer değilse başka nedir?
- If a soccer score of 3 to 0 isn't a victory, what else is it?
Memnun değilsen kapı şu tarafta güzel kardeşim.
- If you're not happy, you can take your business elsewhere.
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
- He is richer than anyone else in this town.
O, bu şehirdeki herhangi başka birinden daha zengin.
- He is richer than anyone else in this town is.
Tom gerçekten çok başka türlü yapamaz.
- Tom can't really do much else.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
- Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!
Sana veya başka birine ihtiyacım yok.
- I don't need you or anybody else.
İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
İş için başkasını tuttular.
- They hired someone else for the job.
Tom diğerleri gibi giyinmez.
- Tom doesn't dress like everybody else.
Tom, Mary'nin neden diğerleri kadar meşgul olmadığını merak etti.
- Tom wondered why Mary wasn't as busy as everybody else.
Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.
- Sometimes we lie to keep from hurting someone else's feelings.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Başka ne bilmek istersin?
- What else would you like to know?
Tom başka ne yapacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know what else to do.
Tom başka bir şeye yapamayacak kadar çok yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said that he was too tired to do anything else.
Tom başka bir şey yapamayacak kadar yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said he was just too tired to do anything else.
Koş, yoksa geç kalacaksın.
- Run, or else you'll be late.
Bana dürüst olsan iyi olur, yoksa anneme söyleyeceğim.
- You better be honest with me, or else I'll tell our mother.
O herkesten daha iyidir.
- He is better than anyone else.
Seni herkesten daha çok seviyorum.
- I love you more than anyone else.
Tom başka herkesten önce oradaydı.
- Tom was there before anyone else.
Tom tanıdığım başka herkesten daha deli.
- Tom is crazier than anyone else I know.
Utangaç çocuklar herkes gülene kadar asla gülmezler.
- Shy children never laugh until everyone else does.
Herkes gittikten sonra biz konuşabilelim diye neden bir süre oyalan mıyorsun?
- Why don't you hang around a while after everyone else leaves so we can talk?
Soruma başka kim cevap verebilir?
- Who else can answer my question?
Bugün başka kim gitti?
- Who else is gone today?
Odada başka kimse yok.
- There's nobody else in the room.
Cinayete başka kimse karışmadı.
- Nobody else was involved in the murder.
Sadece beklemek zorundasın. Yapabileceğin başka bir şey yok.
- You just have to wait. There's nothing else you can do.
Sadece kendi çıkarlarınız için çaba gösterin ve başka hiçbir şey yapmayın.
- Strive only for self-interest and nothing else.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
- Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!
Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
- This may end up being somebody else's problem.
Benim başkası olduğumu düşündükleri açık.
- It's clear they thought I was somebody else.
Başka bir yere gitmemiz gerekiyor.
- We have to go somewhere else.
Bu çantayı başka bir yere koyar mısın?
- Could you put this bag somewhere else?
Then the Wronskian of f and g must be nonzero, else they could not be linearly independent.
What else (=what other thing) is there?.
I'm busy Friday; when else (=what other time) works for you?.
else { EditHistory.Show(edits); }.
I haven't seen anyone else here besides you and me.
I don't want anything else.
Nowhere else will you find such skillful craftsmanship.
My mother's cooking is something else!.
My mum is still giving me grief for not getting a job. ― What else is new?.
Fred has had so much trouble recently that we ought to be grateful we're not in his shoes.
... was the one who created the invisibility shield. And then I realized something else. If ...
... Like I said, I used my own so I wouldn't offend anyone else. ...