Bizden hiç kimse onların adada ne kadar zaman kaldıklarını bilmiyordu.
- Nadie de nosotros sabía por cuánto tiempo ellos permanecerían en la isla.
Onların kazanmasını istiyordum.
- Quería que ellos ganaran.
Onlarla poker oynuyor.
- Juega al póquer con ellos.
O onlarla konuşmak için durdu.
- Él se paró a hablar con ellos.
Gerçekten onlara güvenmiyorum.
- Realmente no confío en ellos.
Onlara güvenebilirsin.
- Puedes fiarte de ellos.
Onlardan bazıları öğretmendir.
- Algunos de ellos son profesores.
İnsanların dedikoduyu sevmediği tek zaman dedikoduda onlardan bahsedildiği zamandır.
- La única vez que a la gente no le gusta el chisme es cuando el chisme se refiere a ellos.