As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.
- Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.
He was quick to criticize others.
- Diğerlerini eleştirmek için hızlıydı.
He was quick to criticize others.
- Diğerlerini eleştirmek için hızlıydı.
Nobody wanted to criticize my country.
- Hiç kimse ülkemi eleştirmek istemedi.
Criticizing is easier than doing.
- Eleştirmek, yapmaktan daha kolaydır.
Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
- Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
Parents and religious leaders criticized him.
- Ebeveynler ve dini liderleri onu eleştirdi.
The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
- Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.